Bir yapı veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarlarla çevrili alan olarak tanımlanan ve Avrupa kent mimarisinin öne çıkan unsurlarından biri olan avlu ve meydanlar, kentsel yaşamanın olmazsa olmaz parçasıdır. İnsanları bir araya getiren; alışveriş, yemek ve dinlenme mekanlarını bir arada sunarak şehrin içinde nefes alma ve sosyalleşme imkanı sunan avlu konsepti, Lotus Nişantaşı projesinde modern bir yorumla hayata geçiriliyor.

Yaya erişimini desteklemek amacıyla binaların arasında saklı orta alanlardan kamusal buluşma noktaları elde etme fikriyle ele alınan projede, iç avlular etrafında yer alan binaların özellikle sokak kotunda ticaret, yeme içme ve buluşmaya zemin hazırlayan birimler yer alıyor. Bu kentsel karma yapılanmada alışveriş, ticaret, konut ve otel işlevlerine dengeli biçimde yer açılıyor. Avludan geçerek erişimi kolaylaştırma, yapının kendi dinamiğinde olduğu gibi çevre ve kent dokusuyla da özel bir denge yaratıyor.